Tarih : 2004 Temmuz
Yer : Rıhtım / Fındıklı
Konu : Rıhtımdan Ayrılmadan Önceki 5 dk yı Değerlendirmek


Gözüm üstünde...
Tarih : 2003 Aralık
Yer : Üsküdar
Konu : Şemsi Paşa Camisinin Suluboya Resmini Yapmak
Sanat aşkı sebebiyle, kışın ortasında Üsküdar'ın leş gibi ayazında yapılmıştır. Hediyesi, 8 ay geçmeyen sinüzit, çokça kutu antibiyotik.
Kimbilir Sinan ne hale gelmiştir inşaa ederken.
Tarih : 2002 Nisan
Yer : Atölye No 319 / Fındıklı
Konu : Oluklu karton ve çivi/iğne/vida kullanarak (yapıştırıcı yasak) bir oturma elemanı yapmak.
Taburenin dünya durduğu sürece ayakta kalması planlandığından Vitruvius’un iki nolu argumanı başa getirilmiştir.
İkinci dünya savaşı uçakları gibi olmuş. Manşı geçer de geri gelir maşallah.
İç aksamda görüldüğü gibi malzeme hiç acımadan kullanılmış, birleşim yerlerindeki et kalınlığı, karoserin genelindekinin 3-4 katına çıkarılmıştır.
Tabure Canon A-1 in depth-of-field özelliği ile de eşsiz bir uyum sergilemektedir.
Tüm harcanan vida ve somunlara rağmen, kısa vadede üzerine aynı anda oturan 3 kişiyi taşıyabilen tabure, zamana ve annemin garajındaki neme daha fazla dayanamayarak büzülmüş, vidaları paslanmış tıpkı Wall-E gibi boynunu büküp mahzun mahzun bakmaya başlamıştır.
Taburemin sadece gençlik günlerindeki dinç halinin hatırlanmasını istediğim için, şu andaki halinin resimlerini koymuyorum.
Ancak taburemin akranları ile çekilmiş bir fotoğrafı, kendisinin sadece firmitas dalında değil, sahip olduğu makina çağı estetiği ile venustas dalına da hayli iddialı olduğunu göstermek için ekliyorum.
Utilitasta bir sorun yok, sonuçta altı üstü bir tabure, oturursun gider, hava limanı yapmıyoruz ki...